Mersin’de dolmuşa binen Mimoza Kadın Derneği Başkanı Çiğdem Göksoy, ‘kadın sığınma evinde inmek istiyorum’ dedi. Dolmuş şoförü Göksoy’u istediği yerde indirip, ‘kime sorsan gösterir’ diyerek, adres tarif etti! Belediyelerin kontrolündeki dolmuş ve taksilerin kadın sığınma evlerinin adreslerinin gizliliğin ihlal eden ve kadınların can güvenliğini tehlikeye atan uygulamalarına karşı harekete geçilmesi isteniyor.
HEDİYE EROĞLU
Hali hazırda halen devlet yönetiminde 2 ve Büyükşehir Belediyesi bünyesinde 1, Tarsus Belediyesi’nde bir kadın sığınma evi ile Toroslar Belediyesi bünyesinde ki bir adet kadın danışma merkezi bulunan Mersin’de, tüm belediyelerin kadın sığınma evi ve danışma merkezi açmasına yönelik çağrılar sürüyor.
2012 yılından bu yana belediyeler kanunu madde 14 de yer alan “100 bin üzeri nüfuslu belediyeler sığınma evleri açar” maddesinin hayata geçirilmesi için mücadele eden mücadele eden kadın dernekleri, bir yandan da kadın sığınma evlerinin güvenliğinin korunması için yetkilileri göreve çağırıyor.
Adres gizliliğinin zorunlu olduğu kadın sığınma evlerinin bilgilerinin ihlal edilerek kamuoyunda bilinmesi sığınan mağdur kadınların hayatını tehlikeye atıyor.
MİMOZA KADIN DERNEĞİ SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN ÇALIŞIYOR
Mersin Mimoza Kadın Derneği gerek kentte 100 bin üzeri nüfus zorunluluğu nedeniyle belediyelerce açılması zorunlu olan kadın sığınma evlerinin bir an önce faaliyete geçirilmesi gerekse de güvenliğinin sağlanması için
temaslarını sürdürüyor. Son olarak Yeşil Sol Parti Mersin Milletvekili ve Mor Dayanışma kurucu üyesi Perihan Koca’yı ağırlayan dernek yönetimi, Mersin’deki kadın sığınma evleri ve sorunlara dair bilgilendirmelerde bulundu.
TALEPLER TBMM’YE TAŞINDI
Ziyaretin ardından Milletvekili Koca, sorunlar ve taleplerle ilgili Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na soru önergesi sundu.
“Kadın sığınma evlerinin koşulları düzelmedikçe kadınlar şiddet sarmalı olan evlerine geri dönüyor!” diyen Koca, “Kadın sığınma evleri her ilçede olsun. Şartları iyileştirilsin. Güvenliği arttırılsın!” çağrısı yaptı.
“KADINLAR MÜLTECİ KAMPLARINDA FUHUŞ VE UYUŞTURUCU ÇETELERİNE ZORLANIYOR”
Perihan Koca, “Mülteci kadınların kadın sığınma evlerine kabul edilmedikleri, mülteci kadınların ayrı bir kampa götürülmeye zorlandıkları ve bu kampların güvenlikten uzak olduğu, bu durumun da mülteci kadınları fuhuş ve uyuşturucu çetelerine zorladığı, Kadın sığınma evlerine başvuran kadınların bu sığınma evlerine kabul edilmekte zorluklar yaşandığı ve Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) devrede olmadıkça kadınların sığınma evlerine girişinin mümkün olmadığı belirtilmiştir” dedi.
KADIN SIĞINMA EVLERİNİN GÜVENLİĞİ İHLAL EDİLİYOR
Koca, önergesinde şu sorulara yer verdi: “Kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin sürekli artış gösterdiği ülkemizde kadın sığınma evlerinin güvenliği ile ilgili ne gibi önlemler almayı düşünüyorsunuz?
Adres gizliliği ihlal edilmiş kadın sığınma evlerinin güvenliği için adımlar atılacak mıdır? 5393 Sayılı Belediyeler Kanunu’nun 14. maddesinin
yarattığı yükümlülüğü yerine getirmeyen belediyelerin bu yükümlülüklerini yerine getirmeleri için hükümetinizin bir politikası var mıdır? Varsa nedir? Mülteci kadınların yaşadıkları şiddete yönelik politikanızın kadınların ihtiyaçlarını karşılama konusundaki yetersizliğine yönelik ne gibi adımlar atmayı düşünüyorsunuz? Şiddete uğrayan mülteci kadınların can güvenliklerini sağlamak için ne gibi adımlar atmayı planlıyorsunuz?
Kadın sığınma evlerine yerleşme konusunda birçok engelle karşılaşan kadınların bu engellerini ortadan kaldırmak ve kadın sığınma evlerine girişi kolaylaştırmak için düzenlemeler yapmayı düşünüyor musunuz?”
KADIN SIĞINMA EVLERİNE BAŞVURU TALEBİ ARTTI
Sorunların TBMM’ye taşınmasının çözüm adına önemli olduğunu belirten Mimoza Kadın Derneği Başkanı Çiğdem Göksoy, erkek devletin itaat altına almak istediği ve bunun için tüm baskı ve zor araçlarını üzerinde kullandığı kadınlar ve LGBTİQ+larin bir yandan şiddet ile mücadele ederken bir yandan da ekonomik krizin getirdiği tüm koşullarla yaşamaya çalıştığını vurguladı.
Ancak zor yaşam şartlarında mağdur kadınların iki kat mağduriyet yaşar hale geldiğini söyleyen Göksoy, bunun kadın sığınma evlerine talebi arttırdığını ifade etti. Göksoy, “Ayrı ayrı bir sayı vermem mümkün değil ama 2020 – 2023 arası genel olarak derneğimize bire bir başvuru veya sığınma evine gitmek için bilgi isteyen telefon üzerinden ve sosyal medyadan yönlendirme yaptığımız ortalama 70 kadın oldu diyebiliriz. Ancak sadece bu yılın ilk 7 ayında bu sayı 30’a ulaştı. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ile Baro’ya yapılan başvuruların sayılarını ise ne yazık ki paylaşmadıkları için bilmiyoruz” dedi.
VERDİĞİNİZ SÖZLERİ HATIRLAYIN
Mersin’de yetersiz olan kadın sığınma evlerinin yapımı için yerel yönetimlere sorumluluklarını yerine getirme çağrısı yapan Göksoy, yaklaşan yerel seçimler öncesi, mevcut yerel yöneticilerin önceki seçim dönemlerinde verdikleri sözleri hatırlamalarını istedi.
Kadın sığınma evlerinin Mersin için elzem ihtiyaçlar arasında bulunduğunu ifade eden Mimoza Kadın Derneği Başkanı Çiğdem Göksoy, bu konuda atılacak adımlar için desteğe de hazır olduklarını dile getirdi. Göksoy, “Mersin’de 2 tane devlete ait Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM), Büyükşehir Belediyesi yönetiminde bir ve Tarsus Belediyesi yönetiminde yine bir adet kadın sığınma evi bulunmakta. Ancak Yenişehir, Mezitli ve Akdeniz Belediyeleri bünyesinde ise kadın sığınma evi yok” diye konuştu.
ADRES GİZLİLİĞİ İHLAL EDİLİYOR
Ayrıca mevcut sığınma evlerinin şartlarının iyileştirilmesi ve güvenliğinin sağlanması için de yetkilileri göreve çağıran Göksoy, özellikle adres bilgisi gizliliği ihaleline karşı acilen harekete geçilmesi gerektiğini söyledi. Yaşadığı acı bir tecrübeyi paylaşan Göksoy, “Geçtiğimiz yıl kadın sığınma evinin adresinin gizliliğinin ihlal edildiğine dair yoğun şikayetler almamız üzerine konuyu yerinde görmek için harekete geçtik. Dolmuşa bindim ve şoföre kadın sığınma evinde inmek istediğimi söyledim. Şoför söz konusu bölgeye gelindiğinde araçtan indiğimde kime sorsam kadın sığınma evini göstereceğini söyleyerek adres tarif etti. Ayrıca buraya gelen taksilerin de adresi bildiğini gördük. Bu durum kabul edilemez. Özellikle yerel yönetimlerin gerek UKOME kararları ile gerek bilgilendirme ve bilinçlendirme ile toplu taşıma görevlilerinin bu tür uygulamalardan sakınması gerektiğini anlatmasına ihtiyaç var” dedi.
MÜLTECİ KADINLAR İKİ KAT MAĞDUR
Öte yandan Mersin’de ki mağdur mülteci kadınların da büyük zorluklar yaşadığını belirten Başkan Göksoy, kadın sığınma evine başvuran bu kadınların kabul edildiğinin söylenmesine rağmen içeri alınmadığını savundu. “İl Göç İdaresi ile görüştüğümüzde başka bir ilde bir merkezden bahsedildi, kadınların oraya gönderildiğini söylediler” diyen Çiğdem Göksoy, “Özellikle bu konuyla ilgili kadınların ŞÖNİM’lere kabul edildiği söylense de ne yazık ki geri çevrildiklerine dair şikayetler alıyoruz. Yani mülteci kadınlar iki kat daha mağdur” dedi.
https://www.mersinhaberci.com/haber/46647/kime-sorsan-gosterir.html
