Mersin Mimoza Kadın Derneği temsilcisi: “Bir fuhuş ve uyuşturucu çetesi var gibi görünüyor”

Güvencesizliğin, cinsiyete göre ücret ayrımcılığının hüküm sürdüğü, tarım sektöründe kadın işçiler şimdi de fuhuş ve uyuşturucu çetelerinin tuzağındalar. Kadınların derneklere ulaşması ile açığa çıkan bu şiddet biçimi cezasızlık politikaları nedeniyle yaygınlaşıyor. Tek çözüm ortak mücadele.

Güvencesizliğin kol gezdiği tarım sektöründe çalışan kadınlar düşük ücretlerle hayatını devam ettirmeye çalışırken ağır çalışma koşulları nedeniyle de birçok sorun yaşıyor. Cinsiyete göre ücretlendirme sisteminin hakim olduğu tarımsal üretim sektöründe çalışan kadınların işten kaynaklanan sorunlarının içinde can güvenliği ilk sıralarda yer alıyor. Sabahın köründe, akşamın karanlığında traktör römorklarında tarlaya/bahçeye/depoya götürülürken yaşanan trafik kazalarında ölen kadın tarım işçilerinin haberlerini sık sık okuyoruz. Tarımda geçici ve gezici işlerde çalışan kadınlar için cinsel taciz ve mobbing rutin hale dönüşmüş durumda. Yine sıklıkla yaşandığını bildiğimiz tecavüzlerin üstü ise aileleri ve tarla sahipleri tarafından hızlıca kapatılıyor.

Mersin Kadın Platformu ve Tarsus Kadın Platformu, Ekim ayının son haftasında yaptıkları basın açıklamasında üstü kapatılan bu saldırıların sistemli bir şekilde sürdüğü gerçeğine dikkat çekti. Tarsus’ta paketleme işçisi olarak çalışan kadınların bu derneklere ulaşmasıyla birlikte, uyuşturucu ve fuhuş çetelerinin ağına düşen kadınların yaşadıklarını görünür kıldı. Konuyla ilgili olarak görüştüğümüz Mersin Kadın Platformu bileşenlerinden Mimoza Kadın Derneği Yönetim Kurulu üyesi Ülfiye Özcan soruna dair kapsamlı bir mücadele yürütmenin gerekli olduğunu söyledi.

Paketleme işçisi kadınlar daha çok nerelerde çalışıyor?

Soğuk hava depolarında çalışanlar var ama sadece soğuk hava depoları değil. İhracat yapan firmaların depoları, ürün paketleme. Bazı depolar yaş meyve-sebze, bazıları kuru gıda. Değişiyor. Geniş bir alan tarım sektörü. Tarlada çalışanı var, halde çalışanı var, paketlemede çalışanı var.

Ücretlerde cinsiyete dayalı ayrışma

Sektörde kadınların çalışma koşulları nasıl?

Tarım sektörü en güvencesiz alandır. Kadınlar cinsiyet ayrımcılığı nedeniyle aynı işi yapmasına rağmen erkeklere göre daha düşük ücretle çalışmak durumunda kalmaktadır. Cinsiyete dayalı ayrışma söz konusu. Düzenli bir iş değil. Mevsimlik olabildiği gibi günlük de olabiliyor.

Dernek olarak bu konuda bir çalışma yapmak istiyoruz aslında. Bunun için düşündüğümüz geniş kapsamlı bir proje var, ancak henüz bunu yapabilecek bir fon sağlayamadığımız için gerçekleştiremedik. Bunu gerçekleştirebilir ve sonra da yaygınlaştırabilirsek önleyici bir çalışma olacaktır. Fon arayışımız devam ediyor.

Tarım işçisi kadınları tuzağına düşüren uyuşturucu/fuhuş çetesinden nasıl haberdar oldunuz?

Son dönemlerde zaman zaman duyumlarımız oluyordu, ancak elimizde somut bir şey yoktu. Ancak tarım sektöründe çalışan ve çete olduğunu düşündüğümüz kişilerin tuzağına düşürülen ve kurtulmak için derneğimize başvuru yapan kadın ve ailesinin yaşadıkları, anlattıkları elimizde somut bir veri haline geldi. Arkasından yine aynı sektörde çalışan çocuğun istismarı bu durumun bir ya da birkaç kişi ile sınırlı olmadığını gösterdi.

Yoksul aile çocukları

Mersin/Tarsus bölgesiyle sınırlı bir çete olmadığını düşünebilir miyiz?

Mersin ve Tarsus ile sınırlı olduğunu düşünmüyoruz. Bize başvuru yapan kadın arkadaşımız en son Elazığ’dan ellerinden kaçtı. İfadelerinde aynı kişilerin tuzağına düşürülen kadınların Ankara’da çalıştırıldığını öğreniyoruz. Yine kendisi Ankara’ya götürülürken yoldan bir şekilde polise sığınarak geri dönmüştü. Bir ağ var öyle görünüyor.

Tuzağa çekilen kadınların yaşı, eğitim durumu, gelir düzeyi nedir?

Tuzağa düşürülen kadınlar daha çok genç kadınlar. Okulu bırakmış, depolarda günü birlik çalışan çocuk yaşta diyebileceğimiz, yoksul ailelerin çocukları. Ancak anladığımız kadarıyla sadece genç kadınlar değil genç erkekler de bu tuzağa düşürülüyor. Bir şekilde uyuşturucu maddelere bağımlı hale getiriliyorlar. Hem satıp hem kullanıyorlar.

Kadın tarım işçileri için kurulmuş dernekler var mı bölgede? Bu konuya dair bir çalışmaları var mı?

Özelde tarım işçisi kadınlar için açılmış bir STK yok bildiğim kadarıyla. Ancak Tarsus ve Mersin’de Güvencesiz İşçiler Derneği, yoğunluklu olarak tarım sektöründe çalışan kişilere dönük çalışan bir STK. Üyeleri de bu sektörde çalışanlar. Bu konuya dair henüz bildiğim bir çalışmaları yok, ancak bu başvurular sonrasında kendileri ile iletişim kurduk ve soruna ilişkin ortak mücadele alanlarını oluşturmaya çalışacağız.

Can güvenliği yok

Çetenin tuzağına düşmüş kadınların can güvenliğinin büyük risk altında olduğunu düşünürsek oldukça kapsamlı bir mücadele sürecinden bahsetmek gerekecek. Neler yapılabilir?

Tuzağa düşürülmüş bazı kadınlar can güvenliği kaygısıyla bizimle iletişime geçemediler. Bunlardan bir kadın bir basın çalışanına telefonda buna dair bilgi vermişti. Şu an can güvenliği nedeniyle bize başvuran aile Tarsus dışında kalmak durumunda. Ortada bir çete var ise tuzağa düşürülen genç kadın ve erkeklerin hepsinin de bu çarktan çıkmak istediğinde ya da bu çarkla mücadele etmeye çalıştığında can güvenliği riski doğabilir. Bunun endişesini yaşıyoruz. Son vakada çocuk yaşamını da yitirebilirdi. Dediğiniz gibi kapsamlı bir mücadele söz konusu. Bu bir kişilik ya da bir STK’nın tek başına mücadele edebileceği bir konu değil. Özellikle devletin ilgili mercilerinin bu soruna ciddi olarak el atması ve müdahale etmesi gerekiyor. Önleyici tedbirler yeterli değil. Yaşanan her iki olay da hukuki mercilere yansımış durumda ama henüz soruşturma aşamasında ve bir ilerleme yok ne yazık ki. Hukuki sürecin yavaş işlemesi de bu konularda ayrı bir sorun. Bir duyarlılık ve farkındalık oluşturmak için konu kadın platformlarına taşındı. Süreç devam ediyor.

Hakkari Çukurca’da da aynı yöntemlerle kadınların fuhuş ve uyuşturucu çetelerinin hedefinde olduğu haberlerini okuduk. Birbirine uzak gibi görünen ama göbekten bağlı bir şiddetle karşılaştık. Aynı dönemde ortaya çıkmış olmasını nasıl değerlendirmek gerekir?

Hakkâri’de ve diğer bazı illerde benzer durumların yaşandığı haberlerini ne yazık ki okuyoruz, duyuyoruz. Birbirinden bağımsız mı bilmiyoruz ama bu tür vakaların yaygınlaşması bizi bu konuda ayrıca kaygılandırıyor. Mersin’de yaşanan olaylar bölgeden göçle gelen ailelerin çocukları. Kadınlar ve gençler farklı yöntemlerle tuzağa düşürülüyor, ama nihayetinde aynı sonuçla karşılaşıyoruz. Bu da fuhuş ve uyuşturucu çetelerinin bir ağ kurduğunu gösteriyor diyebilirim. Bunun önüne geçmek için özellikle kadınların, STK’ların ortak mücadelesi ve dayanışması gerekiyor. Ulusal platformların bu konuyu gündemlerine alması bunun için bir adım olabilir, ancak bunlar yeterli mi değil. Hukuk sisteminin iyi işlemesi gerekiyor. Cezasızlık politikası bu konuda cesaretlendiriyor. Devletin ilgili makamları bu konuya ivedilikle el atmalı.

 

Mersin Mimoza Kadın Derneği temsilcisi: “Bir fuhuş ve uyuşturucu çetesi var gibi görünüyor”

Diğer Haberler